TÜL
Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)
tül
[Köken: Fransızca] Tor, Gözenek toru
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
tül
и. тюль (челтәр төре)
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
tül
Türkiye Türkçesi: tül
Azerbaycan Türkçesi: tül
Başkurt Türkçesi: hiräk kisäya siltãr tül'
Kazak Türkçesi: seldir kezdeme
Kırgız Türkçesi: tereze parda tor
Özbek Türkçesi: tokimä häfif tokimä
Tatar Türkçesi: siräk kiseyä çiltär tül'
Türkmen Türkçesi: tor tuti tyul
Uygur Türkçesi: tor neppiz tor tül'
Rusça: tül'
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
tül
[fr. tulle] Çox vaxt güllü naxışları olan yüngül, toraoxşar şəffaf parça. Pərdəlik tül. // Həmin parçadan tikilmiş. Tül kofta. – Açıq pəncərədən tül pərdə asılmışdı. İ.Hüseynov.
Azerbaijani Thesaurus to Turkish (Çakıroğlu, 2013)
tül
pərdə, örtük
{perde, örtü}
Pamukkale Azerbaijani to Turkish (ADT version)
tül
tül
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
tül
değil. Alay ~ bılay: öyle değil böyle, men ~ ol barğandı: ben değil o gitti, bu sağatta ~ artda: şimdi değil sonra, ~müdü: değil mi, alay ~müdü: öyle değil mi, etgeniñ ayıp tülmüdü: yaptığın ayıp değil mi, cukka cararık ~dü: bir şeye yaramayacak, keçke kallık ~me: geç kalmayacağım, seni mında koyarık ~düle: seni burada bırakmayacaklar, kelir künü belgili ~dü: geleceği gün belli değil, igi ~ ese alma: iyi değilse alma, anı kayğılı ~me: onunla ilgilenmiyorum, onun kaygısını taşımıyorum, iş anda ~dü: iş onda değil, sorun o değil, tanırık ~dü: tanımayacak, iynannık ~me: inanmayacağım, barlık ~ ediñ: gitmeyecektin, kelgen ol ~ ese kayğırmaz: gelen o değilse önemi yok.