Teri
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
teri
1: skin; pelt; leather. ~si yupqa thin-skinned. ~si qalin thick-skinned. ~siga sig'may ketdi to become overly fat; to be overjoyed. ~siga somon tiqto beat black and blue, to beat to a pulp. ~sini shil-/shilib ol- to skin.
2: triangular or square pieces of fried dough.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
teri
deri; terisi tr. bk. tarı- : teri tersek. bk. tersek.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
teri
deri, cild, zar, kılıf. Koy teri: koyun derisi, çiy ~: yaş deri, ilenñen ~: yumuşatılmış deri, ~sin kobarıv: derisini koparma, derisini yüzme, ~ avruvla: cild hastalıkları, ~ könçek: deri pantolon, ~ kollukla: deri eldivenler, et bıla ~ça: etle deri gibi, ol carlını ~sin soyadıla: o garibin derisini yüzüyorlar, o zavallıya işkence ediyorlar, ~si süyegine cabışıpdı (d): derisi kemiğine yapışık, eti ~sine sıyınmağan (d): eti derisine sığmayan, çok semiz.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
teri
deri, I, 70, 165, 306; II, 149, 229, 231, 303, 354; III, 188, 190, 221, 244, 392