Tartmak
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
tartmak
1. Çekmek
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
tartmak
Türkiye Türkçesi: tartmak
Azerbaycan Türkçesi: dartmag
Başkurt Türkçesi: ülsäv tartıv
Kazak Türkçesi: tartuv ölşev
Kırgız Türkçesi: tartū
Özbek Türkçesi: tàrtmàk ölçämàk
Tatar Türkçesi: ülçäv tartu
Türkmen Türkçesi: ölçemek çekmek
Uygur Türkçesi: tartmak (tarazida)
Rusça: veşat' vzveşivat'
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
tartmak
1.Çekmek, asılmak. Alğa ~: öne çekmek, artha ~: arkaya çekmek, geri kalmak, atnı adejge alıp ~: atı yedeğe alıp çekmek, tartıp buvdurmak: çekip sıktırmak, eşikni tarta bar: kapıyı çek de git, cabıvnu tart: perdeyi çek, tütünnü içine igi tartadı: sigarayı içine iyice çekiyor, belinden tut da tart: belinden tut da asıl, sabiyni kulağından tartdı: çocuğun kulağından çekti, mınçak tartadı: tespih çekiyor, sadak ~: ok çekmek, tartıp tışına çığardı: çekip dışarı çıkardı, kalak ~: kürek çekmek, başın koy da ayağından tart: başını bırak da ayağından asıl, kesi canına ~: kendi tarafına çekmek, budaynı miltanı 4 kilo tartadı: buğdayın yarım şiniği 4 kilo çekiyor, sız ~: çizgi çekmek, et ~: et çekmek, tirmen ~: değirmende çekmek; 2. Sallamak, akşetmek. Sıbırthı bıla ~: kamçıyla akşetmek, kamçı sallamak, cayaklarıña eki tartsam körürse: yanaklarına iki (şaplak) akşedersem görürsün, çalkı ~: tırpan sallamak; 3. Çekmek. Kozudan ese tokluğa tartadı: kuzudan ziyade tokluya çekiyor, anasından ese atasına bek tartadı: anasındansa babasına daha çok çekiyor, cüregim tartmaydı: içim çekmiyor; 3. Taşımak. Üynü cügün ol tartadı: evin yükünü o taşıyor; cer kesine tartadı: toprak kendine çekiyor, tarthan da ögüz, tayak tiygen de öğüz (d): çeken de öküz, sopa yiyen de öküz. 4. Çekmek, içmek. Aşham sayın arakı tartadı: her akşam rakı içiyor.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
tartmak
tartmak; cezbetmek; çekmek, uzatmak, germek; getirmek, almak, ç ıkarmak, III, 426