Taba
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
taba
с. кофе төсендәге
Kyrgyz—Turkish Dictionary
taba
I, başkasının felâketine sevinme; duşmaña taba, dosko külkü bolbo!: ats. düşmanı sevindirme, dostlar güldürme!; tabası kandı: birisinin belâ ve musibtini görerek svindi.
II, tava, küçük tava.
Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)
taba
[ta:va], ser. Saç.
Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)
taba
a. correct
n. reindeer (Rangifer tarandus); kııl taba n. wild reindeer
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
taba
1. Tava. ~ hıçın: tava dolusu börek, tava böreği, ~ gırcın: tava ekmeği, ~ tuthuç: tava tutucusu; 2. ...e doğru, ...a doğru. Üyge ~: eve doğru, kıbıla ~: kıbleye doğru, tüzlükge ~: doğruluğa doğru, künçıkğan t ~: doğuya doğru.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
taba
yan, taraf, cihet; "...e, ...e dogru.....e yan ına" aniamlarına ve Arapça "ila" ve "rağmen" karşılığında bir edat ve kelime·I, 94, 214. 425, 445; II, 103, 312; lil, 23, 216, 235, 272