turklehceleri.org

Sabır

Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)

sabır

[Köken: Arapça] Çıdam

Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)

sabır

и. сабырлык ◊ sabır acıdır, meyvası tatlıdır сабыр итү авыр, тик җимеше татлы; сабыр төбе - сары алтын

Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)

sabır

Türkiye Türkçesi: sabır
Azerbaycan Türkçesi: säbir
Başkurt Türkçesi: sabır (lık) tüⱬimlik sıⱬam(lık)
Kazak Türkçesi: sabır
Kırgız Türkçesi: sabır
Özbek Türkçesi: säbr bardàş
Tatar Türkçesi: sabır(lık) tüzim (lilik) çıdam(lık)
Türkmen Türkçesi: sabır çıdam tãkat
Uygur Türkçesi: sävir taḳät çidam
Rusça: terpeniye

Kyrgyz—Turkish Dictionary

sabır

I, a. tahammül, sabır, kendine hakim olma; sabırı suz (yahutsus) maneviyatı kırıldı, neşesi kaçtı.


II, saat I. sözünün tekidir.

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

sabır

sabır, tehammül, dayanma; sakin, yavaş; durma, sakinleşme. Kalay ~ etgin: nasıl sabredeceksin, ~ etmek: sabretmek, ~ eterge küreşirikse: sabretmeye çalışacaksın, ~ tübü sarı altın (as.): sabrın sonu sarı altın, sabrın sonu selamet; ~ kılık: sakin karakter, ~ adam: sakin adam, ~ avaz bıla söleşdi: sakin sesle konuştu, ~ cuvab etdi: sakin karşılık verdi; ~ bolmak: durmak, beklemek, sakinleşmek, cel ~ boldu: rüzgâr sakinleşti, bılayda bir kesekni ~ bol: burada biraz dur, burada bira bekle.


Last searches: