Oo
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
oo /nˌɒnstˈɒp/
1. (önek) yumurta.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
oo-
ı, ağmak, bir yana sarkmak, bir tarafa yatmak, eğik bir şekel girmek; ayrı betten oop kelgen mal: ( dağın ) öte yandan gelen sürü; beşim oop, kün batarğa cakındağanda: öğle zamanı geçerek, güneş batmaya yaklaştığında; tön oodu: gece yarısı geçti; tün carım ooğan kez: gece yarısından sonra; iş oñ cağına ooy turğan körnöt: iş iyileşeceğe benziyor; cığılğan ooğaña külöt ats. :düşen sarsılana gülüyor ; esi oodu: bayıldı, hissini kaybetti, şaşaladı aklını oynatmış; baş ooğan cakka: gözün baktığı tarafa.
ıı: keçke cel ooysuñ bu? : bu akşama kadar aç mı kalacaksın?