Kuramak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kuramak
kurmak, tesis etmek, hazırlamak, denkleştirmek, teşkiletmek, yetiştirmek; büzmek, büzgü yapmak, eklemek, ulamak; oluşturmak, meydana getirmek, toplamak, edinmek. Colğa ~: yola hazırlamak, kesi kesin kuraydı: kendi kendini hazırlıyor, cüz somnu kurarğa küreşdik: yüz lirayı denkleştirmeye çalıştık, cıyın ~: toplantı hazırlamak, düğün kalabalığını teşkil etmek, mal ~: hayvan yetiştirmek, tavuk ~: tavuk yetiştirmek, tavuk edinmek, carlı bolsañ eçki kura (as.): fakir olursan keçi yetiştir, çepkenni eteğin kurarıkma: elbisenin eteğini büzeceğim, asker ~: asker ordu kurmak, asker yetiştirmek, üydegi kuramak: aile yuvası kurmak, çoluk çocuk sahibi olmak, aile teşkiletmek, aytımnı ~ (gr.): cümleyi teşkiletmek, cümle tertiplemek, cümle kurmak, çaçılğan meşinanı ~: dağılmış makinayı toplamak, cañı caşav kurarğa küreşebiz: yeni bir hayat kurmaya çalışıyoruz, şatır ~: çadır kurmak, canñıdan ~: yeniden tesis etmek.