Kollamak
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kollamak
ф. 1) көтү, хәстәрләү; fırsat kotlamak форсат көтү; 2) кайгырту, күз-колак булу
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
kollamak
1. Desteklemek, Sponsor olmak
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kollamak
Türkiye Türkçesi: kollamak
Azerbaycan Türkçesi: himãyä etmäk
Başkurt Türkçesi: ⱨästärlik küriv asrav kayğırtıv
Kazak Türkçesi: kamkor boluv kamın oylav asırav
Kırgız Türkçesi: koldō cardam berṻ
Özbek Türkçesi: kollämàk kolläb - kuvvatlämàk
Tatar Türkçesi: ⱨästärläv asrav kayğırtu
Türkmen Türkçesi: goldamak
Uygur Türkçesi: kollimak kollap-kuvvätlimäk
Rusça: zabotit's'a pokrovitel'stvovat'
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kollamak
ele geçirmek, kendine maletmek, gasp etmek, toplamak. Birevnü malın küç bıla kollağan: başkasının malını güç kullanarak gasp eden, küyüzlük halını kollap boşadığızmı: halılık ipliği toplayıp bitirdiniz mi?