Kalem
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kalem
и. 1) каләм; карандаш, ручка; dolma kalem авторучка; kalem açmak карандаш очлау; kurşun kalem карандаш; renkli kalemler буяу карандашлары; 2) канцелярия, бюро; 3) кискеч ◊ kalem sahibi яхшы язучы, әдип; каләм иясе
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kalem
Türkiye Türkçesi: kalem
Azerbaycan Türkçesi: ģäläm
Başkurt Türkçesi: ḳäläm karandaş
Kazak Türkçesi: kalam karandaş
Kırgız Türkçesi: kalem karandaş
Özbek Türkçesi: kaläm ruçkä
Tatar Türkçesi: kaläm karandaş ruçka
Türkmen Türkçesi: galam ruçka
Uygur Türkçesi: ḳäläm kerindaş
Rusça: ruçka karandaş
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kalem
grek. (arapça ve farsça vasıtasiyle) yazı aygıtı; saz kalem; kalem sapı; kurşun kalem; kalem uç: (çelikten) kalem ucu; kalem sap= kalemsap; kamış kalem: kamıştan yapılan kalem; kalem akı es. (resmî evrak) yazma ücreti; kalem kaş folk. ince kaşlı (dilberin sıfatı) ; 2. mec. kader, alınyazısı (mutat olduğu üzere, kelime bu mâna ile Allahın adıyla bir arada kullanılır) .
Last searches:
- ilindirmek,
- öre,
- cəmləşdirmə,
- lagan,
- dəllək,
- çokalanmak,
- qirqim,
- ekonomika,
- chaqiq,
- erbet,
- antlaşma,
- sıt,
- adolescent,
- underestimate,
- Ense,
- casalmak,
- injection,
- əsaslandırılmaq,
- yürekten,
- kuymak,
- eñ,
- Kalem