Kaldırmak
Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)
kaldırmak
[Köken: Yerel/Anlam kayması] Götermek, Götürmek, Kozgatmak
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kaldırmak
ф. 1) төрле мәгъ. күтәрү; işinden başını kaldırmadan эштән башын күтәрмичә; toz kaldırmayın! тузан күтәрмәгез!; 2) җыеп алу; ekinleri kaldırmak игеннәрне җыеп алу; 3) урнаштыру, тапшыру; hastanı hastahaneye kaldırmak авыруны хастаханәгә тапшыру (салу); 4) бетерү, булдырмау, юкка чыгару, үткәрмәү; askeri üsleri kaldırmak хәрби базаларны бетерү; ortadan kaldırmak юкка чыгару; 5) уяту, торгызу; 6) чыдау, кичерү, түзү; 7) күмү (мәетне) ; içi (mideyi) kaldırmak күңелне болгату
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
kaldırmak
1. Bırakmak, Kalmasını sağlamak, Alıkoymak
2. Bırakmak
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kaldırmak
Türkiye Türkçesi: kaldırmak
Azerbaycan Türkçesi: galdırmag
Başkurt Türkçesi: kütäriv kuⱬğatıv
Kazak Türkçesi: köterüv
Kırgız Türkçesi: kötörṻ
Özbek Türkçesi: kötärmàk
Tatar Türkçesi: kütärü kızğatu
Türkmen Türkçesi: galdırmak
Uygur Türkçesi: kötärmäk
Rusça: podn'at'
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kaldırmak
bırakmak, bıraktırmak, kurtarmak. Kelir cılğa kaldırayık: gelecek yıla bırakalım, keçe ~: geçeletmek, keçe kaldırmay iymezle: geceletmeden göndermezler, kaldırmay okuğuz: bırakmadan okuyunuz, cuğun kaldırmay ayt: hiçbir şeyini bırakmadan söyle, tambılağa kaldırırğa küreş: yarına bıraktırmaya çalış, kıyınlıkdan ~: felaketten kurtarmak, ölümden ~: ölümden kurtarmak.