turklehceleri.org

Kalak

Pure Turkish to Turkish (Kuleli)

kalak

1. Çağdışı
2. Başarısız, Çağdışı, Geri kalmış, Geride kalmış, Gelişmemiş, Kültürsüz, Sınıfta kalmış, Tembel, Yobaz

Kyrgyz—Turkish Dictionary

kalak

1. küçük kürek; karar 2. hamur açma tahtası; 3. kayık küreği; 4. söykö’ye (bk. söykö I) takılan küçücük madenî levhalar.


II= kalakay!

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

kalak

(Qalaq) kürek. ~ tartıv: kürek çekme, kak ~: kaçamak karıştırma kürekçiği, hars ~: müziğe tempo tutmak için yapılan özel kürekçik, peç ~: soba küreği, ~ tişle: kesici dişler, yassı dişler, basdañ bolmağan cerge ~ıñı urma (as.): pastan olmayan yere kaşık çalma, işin olmayan yere burnunu sokma.

avare dolaşan, serseri gezen, boş gezen, gezip tozan. ~ it: avare köpek, ~ sabiy: boş gezen çocuk, başıboş çocuk, ~ iynek: başka evlere, avlulara dadanan inek, başıboş dolaşan inek, ~ bolup aylanama: gezip tozup dolaşıyorum.


Last searches: