Hook
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
hook /hˌɛtɹəmˈɔːfɪk/
1. ., cengel ile yakalamak, tutmak, çekmek, bağlamak
2. ucu çengelli olta ile balık tutmak
3. çengel şekline sokmak, çengel şeklinde bükmek
4. tos vurmak
5. (argo) çalmak, aşırmak
6. kanca şeklini almak
7. takılmak, asılmak. hook up kancayla bağlamak
8. birleştirmek. hook up with (argo) ile ilişki kurmak
9. ile evlenmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
hook /hˌɛtɹədʒˈiːniəs/
1. kanca, çengel
2. kopça
3. orak
4. çengel gibi kıvrılmış şey
5. akarsuyun çengel şeklinde kıvrılan kısmı. hook and eye erkek ve dişi kopça. hookandladder company itfaiye teşkilatı. hook, line and sinker (k.dili.) tamamen, olduğu gibi: He swallowed my story hook, Iine and sinker Masalımı olduğu gibi yuttu. by hook or by crook herhangi bir vasıta ile, doğruluk veya hile ile. off the hook (sıkıntıdan, sorumluluktan) kurtulmuş, ferahlamış. on my own hook kendi başıma, kendi kendime.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
hook
çengel
kanca
olta iğnesi
kopça
orak
(boks) dirsek
olta ile tutmak
çengellemek
asmak