DEB
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
deb
bkz.debutante
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
deb
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
deb
diye, diyerek, deyip. ~ aytdı: diye söyledi, mıña avruydu ~ boş aytadıla: buna hastadır diye boşuna söylüyorlar, alaydı ~ mi turasa?: öyle mi deyip duruyorsun?, Soslan ~ bir konak kelgendi: Soslan diye bir misafir geldi, oh ~ cuvundum: oh diyerek yıkandım, meni üçün ~ kesiñi kıynama: benim için diye kendini zora sokma.