Cet
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
cet
и. 1) дәү әти; 2) буыннар хәтерендә калган борынгы бер баба
Kyrgyz—Turkish Dictionary
cet-
varmak; ermek; erişmek; ulaşmak; şaarga cettik: şehre vardık; muratka cet-: murada ermek, maksada vasıl olmak; kuup cet-: peşinden yetişmek; cetip ozup ket-: yetişmek ve geçmek; akıl cet- peyt: akıl almıyor, akıl ermiyor; caşka cet- bk. caş 2.; boygo cet-: bk. boy 1; boyum cetpeyt: boyum yetmiyor ( bu iş için benim boyum kısadır); közü cetti 1) göz gezdirdi; 2) kanaat hasıl etti, yakinen bildi; köz cetpeyt: gözükmüyor, göz alamıyor; kekçe cete: akşama kadar, ta akşama kadar; cete okugan: çok okumuş, alim;acalı cetdi: eceli yetmiş; aramdıgıñ öz başıña cetet: hainliğin kendi başını yedi.