Aşık
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
aşık
и. 1) ашык, сөякләр тоташкан урын; 2) ашык уены
aşık и. 1) гашыйк; 2) ашуг, халык шагыйре, шагыйрь-импровизатор
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
aşık
Türkiye Türkçesi: aşık
Azerbaycan Türkçesi: ãşiğ
Başkurt Türkçesi: ğaşik (bulıvsı)
Kazak Türkçesi: asık ğaşık
Kırgız Türkçesi: aşık
Özbek Türkçesi: àşık huştàr
Tatar Türkçesi: ğaşıyk (buluçı)
Türkmen Türkçesi: ãşık
Uygur Türkçesi: aşık
Rusça: vlüblönnıy
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
aşık
Türkiye Türkçesi: aşık
Azerbaycan Türkçesi: aşıg
Başkurt Türkçesi: sämäy höyägi
Kazak Türkçesi: asık
Kırgız Türkçesi: aşık çükö
Özbek Türkçesi: àşık
Tatar Türkçesi: aşık söyägi çämäy söyägi
Türkmen Türkçesi: aşık
Uygur Türkçesi: oşuk
Rusça: babki igral'nıye kósfi
Kyrgyz—Turkish Dictionary
aşık
I , fazla olan ; fazla gelen ; üstün gelen ; fazla ( artık ) ; aşık tap - : fazla bulmak ; aşıgı menen : fazlasiyle ; ziyadesiyle ; plandı aşıgı menen büttü : planı fazlasiyle yerine geitrdi ; beş metirden aşık : beç metreden fazla ; beş somdon aşıgın maga ber : beş rubleden fazlasını bana ver !
II. a . aşk ve alaka dösteren , tutkun ; aşık car : mahbup , mahbube ; aşık bol - : aşık olmak , birisine tutulmak .
III= çükö ; kızıl aşık : aşık kemiği onun , ayağının yanındaki çıkıntısı ) ; kök aşık : iki yaşına ban köpek ; koy aşık : üçüncü yaşona basan köpek ; akinçi ( üçüncü ) kuu aşık : beşimci ( altıncı ) yaşına basan köpek ve s .
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
aşık
1. Aşık. ~ oyun: aşık oyunu, ~ oynamak: aşık oynamak, ~ ilik: baldır kemiği (aşık kemiği), tibia kemiği, taş üsünde kızıl ~: taş üstünde kırmızı aşık (bilmece/karganın ayağı). 2. Aşık, seven kimse (ender kullanılır).