Art
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
art
и. 1) арт, арка ягы; 2) кире як, тискәре як. 2. с. арткы □ art arta бер-бер артлы ◊ art düşünce астыртын ният, яшерен теләк; art elden үзара берәүдән яшерен; art eteğinde namaz kıl ничек мактасаң да аз (яхшы холыклы); artı arası kesilmemek бер-бер артлы (килү); artı artına туктаусыз бер-бер артлы; өсте өстенә; artı kesilmek өзелү, тәмам булу, соңгысы булу; artı sıra артыннан; artına arkasına düşmek эзенә басып бару; artına kadar açık шар ачык
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
art
Türkiye Türkçesi: art
Azerbaycan Türkçesi: ard
Başkurt Türkçesi: art art yak
Kazak Türkçesi: art
Kırgız Türkçesi: art art cak
Özbek Türkçesi: àrka àrka tàmàn
Tatar Türkçesi: art art yak
Türkmen Türkçesi: ãrt arka tarap
Uygur Türkçesi: art arka
Rusça: spina zadn'aya storona
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
art /ˈaɹəʊ/
1. (eski.) (sen) -sin
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
art /ˈaɹəʊɹˌuːt/
1. (kıs.) article.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
art /ˈaɹəʊi/
1. hüner, sanat, marifet, ustalık, maharet
2. ilim dalı, fen. arts and crafts el işleri. Bachelor of Arts degree edebiyat fakültesi diploması, başölyelik derecesi
3. (kıs.) AB, BA black art sihir, sihirbazlık, büyü, büyücülük. fine arts güzel sanatlar. Iiberal arts edebiyat ve beşeri ilimler.Master of Arts edebiyat fakültesi diploması ile doktora arasında bir derece. mechanical arts endüstriyel sanatlar. the arts edebiyat, fen ve beşeri ilimler.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
art
sanat
sanat ürünü
sanat yapıtı
yöntem
usül
yol yordam
güzel sanatlar
Kyrgyz—Turkish Dictionary
art
I, dağ geçidi .
II, art kısım , arka taraf ; artınan : peşinden ; artında : peşinde arkasında ; biri artınan birinin : biri arkasından birini ; artıñdı baykay cür : mütevazi ol ; hareketlerine dikkat et ! dikkat et , ki gidişatın fena neticeler vermesin (harfiyen : arkana bakarak yürü ! ) ; aldı – artın karabay kaçtı ; önüne arkasına bakmadan kaçtı ; arta kal - : geri kalmak ; arkada kalmak ; artına tüş - : takibetmek ; araket artında boldu : çalıştı ; tedbirler aldı ; malı artında kalsın ! ( hasis adam hakkında ) : malmın hayrını görmeden gebersin ! ( harfiyen : davarları arkasında kalsın ! ).
Kyrgyz—Turkish Dictionary
art-
III , 1 . fazla olmak ; köçköndön otun artrat , ölgöndön katın artat ats . : göçenden odun kalıyor , ölenden karı kalıyor ; 2 . yükletmek ; atka arttı : ata yükletti ; köz art – bk . köz .
IV, = arıt I .
Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)
art
[a:rt], at. 1. Arka, ýeňse. 2. syp. Yzky, syrtky. Ala köpek hasanaklap, art aýaklary bilen gar sowrup, onuň öňünden çykdy. 3. Göwräniň yzky tarapy. Düýe iki ardyny ýokary galdyranda, Mamanyň ýüzi boz-ýaz bolup: – Ýa alla! – diýip, arkan gaýyşdy (B. Ker- babaýew).
‣Yzy, ardy gelmezlik bir zadyň soňy gelmezlik. Edilýän gep-gürrüňiň yzy, ardy gelmedi-le.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
art
arka, ard, arka taraf, kıç, son, geri. Üynü ~ı:evin arkası, kulak ~ı: kulak arkası, Tav ~ı: Transkafkas, dağ ardı, ~ın burmak: arkasını dönmek, dostluğunu kesmek, kıçını dönmek, ~ıtaba: arkasına doğru, işni ~ı: işin sonu, ~ına deri: ardına kadar, küz ~ı: güzün sonu, em ~ı: en sonu, en arkası, em ~ında: en sonunda, ~ı bolluk!: sonu gelesice!, kökü kesilesice!, alanı ~ları bolub kalğandı: onların sonları gelmiş, onların hepsi ölmüş, ~ha kalmak: sona kalmak, geri kalmak, ~ın etmek: bitirmek, tüketmek, öldürüp (kırıp) bitirmek, ~ına çıkmak: iflahını kesmek, dumanını çıkarmak, sabiyle ~ıma çıkdıla: çocuklar iflahımı kestiler, ~ canı: arka yanı, arka tarafı, ~ bolcal: son mühlet, ~ közüvde: son zamanda, son sırada, son deminde, ~ söz: sön söz, ~ ağaç: dipçik, silahın ağaç kısmı, ~ aylandırmak: arkasını döndürmek, münasebeti kesmek, selamı kesmek, ~ı allına aylanmak: arkası önüne dönmek, ~ıñ allıña aylansın!: Arkan önüne dönsün! (küfür), ~ına avmak: arkasına yıkılmak, külüb ~ına avnadı: gülerek arkasına yıkıldı, eşitsele ~larına avarıkdıla: işitseler (üzüntüden) arkalarına yığılıp kalacaklar, ~ına barmak: geriye gitmek, gerilemek, ~ha barmak: geriye gitmek, gerilemek, işi ~ına baradı: işi geriliyor, ~ha kalmak: sona kalmak, geri kalmak, ~ı kalın: arkası kalın (hamisi güçlü olan), maddi durumu iyi olan, ~ına tartmak: geriye doğru çekmek, ayak diremek, nazlanmak, ~ha turluk tüldü: geri durmayacak, geri çekilmiyecek, ~ eşik: arka kapı, ~ onov: son karar, celni ~ı cavum bolur: yelin arkası yağış olur (a.s.).
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
art
sırt, dag beli ve sırtı; sarp yer, yokuş; boyun, tepe· I, 42, 247, II, 27, 179; III, 4, 143, 197, 261 § art saç; arka saç· I, 42