book
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
book /bˌɒmbədˈiə/
1. deftere geçirmek, kaydetmek
2. yer ayırtmak, rezervasyon yapmak
3. tutmak, angaje etmek
4. ismini kaydetmek, karakolda suçlu olarak kaydetmek.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
book /bˈɒmbɑːdən/
1. kitap
2. cilt, fasıl, bap
3. (müz.) livre, opera metni
4. (tiyatro) senaryo
5. (iskambil) bir takımın kazandıgı el sayısı
6. (briç.) kazanılan ilk altı el
7. müşterek bahis defteri. the Book Kitabı Mukaddes. book of matches kibrit paketi. book club abonelerine indirimli fiyatla kitap satan firma. book muslin ince frenk tülbenti. book review bir kitabı inceleyen yazı, kitap tenkidi. book trade kitapçılık. book value defter değeri, maliyet. bring to book sorumluluğu birisine yükleyerek hesap sormak. by the book resmen, kurallara göre. He knows it like a book Ezbere biliyor. in one' bad books gözünden düşmüş. one for the books fevkalade olay
8. tam örnek. on the books kaydedilmiş, kayıtlı. make book (A.B.D.), (argo) bahse girenlerin parasını almak. without book ezbere
9. salahiyetsiz.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
book
kitap
hun
defter
deste
paket
kayıt
alısün rehberi
(yer) ayırtmak
deftere geçirmek
(in ile) varışını/geldiğini bildirmek
(up ile) ayırmak
tutmak
rezerve etmek