second
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
second /sˈɑːməʊz/
1. saniye.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
second /sˈaməθɹˌeɪs/
1. ikinci, sani
2. bir daha
3. ikinci derecede, aşağı
4. (müz.) ikinci
5. ikinci gelen kimse veya şey
6. düelloda şahit veya yardımcı
7. (oto.) ikinci vites: (çoğ.) ikinci derecede mal, tapon mal
8. (müz.) yan yana olan iki nota arasındaki fasıla
9. şarkıda ikinci ses
10. bir teklifi destekleme
11. yardım etmek, ilerletmek, teşvik etmek
12. parlamentoda bir teklife katıldığını ilân etmek. second best ikinci en iyi. second childhood bunaklık. second class ikinci sınıf veya derece. second fiddle ikinci kemanın çaldığı parça
13. ikinci derecede olma. second hand saat kadranında saniyeleri gösteren ibre. second lieutenant (ask.) teğmen. second mile kendine düşenin ötesinde bağışta bulunma. second nature kökleşmiş huylar. second (sig.)ht önsezi. second thoughts sonradan akla gelen düşünceler. second wind yeniden kazanılan güç veya enerji. second, secondly ikinci olarak, saniyen.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
second
ikinci
ikinci derecede
diğer
öteki
öbür
saniye
an
göz kırpımı
kısa süre
yardımcı
muavin
(düello) tanık
ç.ikinci kalite mallar
ikinci vites
yardım etmek
bir öneriyi desteklemek
geçici olarak göreve getirmek