turklehceleri.org

right

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

right /ɹɪfɹˈandʒəbəl/

1. doğru, düz: doğrulu, dik: haklı, âdil, insaflı: uygun, münasip: doğru, gerçek, gerçeğe uygun, durüst
2. iyi, sağlam
3. sağ (taraf)
4. .doğru, adaletli olarak, adalete uygun şekilde
5. dosdoğru
6. doğruca
7. pek, çok
8. hak
9. adalete uygunluk
10. hakikat
11. doğruluk, dürüstlük
12. sağ taraf
13. yetki
14. (pol.) sağ kanat
15. hakkını yerine getirmek
16. doğ- rultmak
17. tashih etmek, düzeltmek
18. doğrulmak. Right ! Hakllsınız ! Doğrudur right along boyuna, bütün vakit. right angle dik açı. right away hemen, derhal. right ascension (astr.) bir yıldızın ilkbahar gün-tün eşitlik noktasından doğuya doğru açısal uzaklığı, matla- üstüval. right cylinder (mat.) dik silindir. Right face ! (ask.) Sağa dön! right of action dava hakkı. right of assembly toplanma hakkı. right of asylum iltica hakkı. right off hemen, derhal. right of search (huk.) arama hakkı. right of way (huk.) geçiş hakkı
19. önden geçme hakkı
20. demiryolunun geçtiği arazi
21. kabloların döşendiği arazi parçası
22. yol geçen arazi parçası. Right on (argo) Tam isabet Devam et. righttowork law (A.B.D.) ) sendika dışı işçi çalıştırma hakkı veren kanun. right trianglegeom dik üçgen .right whale balina, (zool.) Balaena mysticetus. right wing sağ kanat, sağcılar. a legal right kanuni hak. by right of hak veya yetkisiyle. by right hakkı olarak, hakka bakılırsa. Declaration of Human Rights İnsan Hakları Beyannamesi. have a good right çok hakkı olmak, tamamıyle haklı olmak. on the right side doğru tarafta, doğru yüzünde. women' rights kadın hakları.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

right

doğru
düz
doğru
doğru
gerçeğe uygun
haklı
elverişli
uygun
iyi
sağlam
dürüst
doğru
namuslu
güvenilir
gereken
aranan
sağlam
sağlıklı
iyi
aklı başında
sağ
sağ
tutucu
hak
yetki
doğruluk
dürüstlük
doğru olan şey
doğru
sağ taraf
(siyaset) sağ kanat
sağ
doğru olarak
doğru
doğru
adaletli
dosdoğru
doğruca
düzgün
yolunda
uygun biçimde
doğrultmak
düzeltmek


Son arananlar: