turklehceleri.org

public

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

public /pɹˌɛzəvˈeɪʃən/

1. halka ait, umuma ait, umumi, genel
2. herkese mahsus
3. açık, aleni. halk, ahali, umum: seyirciler. publicad dress system hoparlor tertibatı, (kıs.) P.A. public baths halk hamamları. public buildings halka mahsus binalar. public credit umumi itibar. public debt devlet borçları. public domain kamu arazisi
4. halkın malı. public enemy halk düşmanı. public highway umuma açık herhangi bir yol. public house han, otel
5. (İng.) birahane, meyhane. public land milli arazi, miri arazi. public law amme hukuku. public library genel kitaplık. public life sosyal hayat. public nuisance kamu için zararlı olan davranış. public offense amme suçu. public opinion kamu oyui, efkârıumumiye. public relations halkla olan ilişkileri kuvvetlendirme çabaları. public revenues devlet geliri. public school (bak.) school. public security umumi emniyet. public servant devlet memuru. public service amme hizmeti. public utilities (elektrik, su gibi) umumi hizmet müessese leri. public works bayındırlık işleri. in public alenen, açıkça, herkesin önünde open to the public umuma açık, herkes girebilir. publicly alenen, aeme karşı
6. halk tarafından.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

public

halk için
kamuya ait
kamusal
herkese ait
genel
herkese açık
aleni
herkesçe bilinen
herkesin bildiği
devlete ait
ulusal
kamu
halk


Son arananlar: