part
Azerbaycan Türkçesinin Açıklamalı Sözlüğü (Orucovun, 2006)
part
təql. Partlayan, yaxud atılan və yaxud da yerə düşən ağır bir şeydən çıxan səs.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
part /ˌəʊvəhˈɔːl/
1. (kıs.) participle, particular.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
part /ˌəʊvəhˈɔːl/
1. parça, (kıs.)ım, cüz
2. birbirine eşit olan (kıs.)ımlardan her biri
3. uzuv
4. (mat.) fasıl
5. hisse, pay
6. rol
7. görev
8. (müz.) fasıl, parti, belirli bir salgı veya sese mahsus (kıs.)ım
9. semt, taraf
10. saçların ayrıldığı yer
11. (kıs.)men .part and parcel esas (kıs.)ım. part müsic (müz.) birkaç ses veya çalgı için yazılmış parça. part owner hissedar. part singing birkaç sesle şarkı söyleme. part writing (müz.) kontrpuan. parts of speech sözbölükleri. aliquot part (mat.) tam bölen. a person of part kabiliyetli kimse, çok cepheli adam. component parts bir bütünü meydana getiren (kıs.)ımlar. for my part bana kalırsa, benim fikrimce, bence. foreign parts dış ülkeler, yabancı memleketler. for the most part çoğunlukla, ekseriya, esas itibariyle. in part (kıs.)men
12. bazı hususlarda. in good part tatlılıkla, gönül hoşluğuyle. in parts parça parça, (kıs.)ım (kıs.)ım. on the part of tarafından. play a part bir rolü oynamak. spare parts yedek parçalar. take part in katılmak, iştirak etmek. take the part of birinden yana çıkmak, bir kimsenin tarafını tutmak
13. rolünü almak. the greater part çoğunluk, ekseriyet. the outer part dış (kıs.)ımlar. the privy parts edep yerleri.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
part /ˌəʊvəhˈɛd/
1. (kıs.)ımlara ayırmak, taksim etmek
2. ayırmak, bölme ile ayırmak
3. bölmek
4. ayrılmak
5. parçalanmak, taksim olunmak
6. ayrılıp gitmek, uzaklaşmak. part company birbirinden ayrılmak, ilişkisini kesmek. part from -(den.) ayrılmak. part with bırakmak. Let us part friends Dost olarak ayrılalım Dost kalalım.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
part
bölüm
kısım
parça
pay
hisse
yan
taraf
görev
rol
fasıl
kısmen
kısmi
ayırmak
ayrılmak
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
part
1: ~ bo'l- to be scalded. ~ qil- to scald.
2: sharti ketib, ~i qolgan delapidated, on its last legs.part 3 ono.sharp flapping noise (as of a wing). ~ Etib making a loud flapping noise.
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
part
r. (rusça partiyniy sözünün kısaltılmış şeklidir, başka bazı sözlerin önüne konularak, onlarla tek bir teşkil eder: partkabinet gibi, bu, parti kabinesi demektir; m.).