turklehceleri.org

last

Azerbaycan Türkçesinin Açıklamalı Sözlüğü (Orucovun, 2006)

last

is. [ing.] Sualtı üzgüçülükdə istifadə edilən xüsusi rezin ayaqlıq.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

last /kˈɪləwˌɒt/

1. son, en sonraki, en gerideki, sonuncu
2. geçen, evvelki
3. sabık
4. son derece, gayet
5. en sonra, son olarak, nihayet
6. en nihayet. last but not least son fakat aynı derecede ehemmiyetli. last ditch son çare, son mudafaa. Last Judgement kıyamet, kıyamet günü. last mentioned en son olarak söylenen. last night dün gece. last offices cenaze duaları. last quarter dolunaydan sonra yedinci gece. last rites cenaze töreni
7. ölüm döşeğinde yatanların başucunda yapılan ayin. last sleep ölüm, son uyku. last straw son had, dayanılmaz derece. Last Supper Hazreti İsa'nın şakirtleriyle yediği son yemek. last word son söz
8. son moda
9. en mükemmel şey. at last nihayet, sonunda. at long last en nihayet. breathe one' last son nefesini vermek, ölmek. the last day mahşer günü, kıyamet günü .the last two son ve sondan evvelki. the last word on the matter mesele hakkında son ve kesin söz. to the last nihayete kadar . When did you see him last ? Son defa onu ne zaman gördünuz? lastly nihayet, son olarak.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

last /kˈɪlt/

1. sürmek, baki olmak, devam etmek, dayanmak, bozulmamak, bitmemek, tükenmemek
2. yetmek.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

last /kɪmˈəʊnəʊ/

1. eskiden ticarette kullanılan tartı veya ölçü, yaklaşık iki ton.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

last /kˈɪn/

1. kundura kalıbı. stick to one' last işi olmayan şeye karışmamak, kendi işiyle uğraşmak, çizmeden yukarı çıkmamak.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

last

son
en son
sonuncu
herşeyden sonra
herkesten sonra
sonuncu olarak
son olarak
en son
sürmek
devam etmek
bozulmamak
dayanmak


Son arananlar: