turklehceleri.org

hole

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

hole /hˌɛmɪplˈiːdʒə/

1. delik
2. boşluk
3. çukur
4. magara, in
5. in gibi yer
6. hücre
7. karanlık ve pisyer
8. kusur
9. (k.dili.) güç durum, zorluk
10. delik açmak
11. iki maden damarını birleştirmek için dehliz açmak. hole out golfta topu deliğe düşürmek. hole up saklanmak
12. dünyadan çekilmek. a swimming hole çay veya ırmakta yüzmeye elverişli yer. The money is burning a hole in my pocket. Para batıyor bana. Harcamak istiyorum. crawl into one's hole köşesine çekilmek
13. utanmak. in a hole müşkül mevkide, güç durumda. in the hole (k.dili.) borçlu
14. para kaybetmiş durumda. make a hole in büyük bir kısmını sarfetmek. pick holes in kusur bulmak, ince eleyip sık dokumak. square peg in a round hole mevkiine uygun olmayan kimse. holey delikli.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

hole

delik
oyuk
kovuk
oyuk
in
(golf) delik
top çukuru
in
izbe
karanlık ve pis yer
(golf) topu deliğe sokmak


Son arananlar: