buruş
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
buruş
I, çevirme, dönüş; coldon buruş : yoldan sapa yerde, yol üzerinde olmıyan; buruş cür- : dolambaç yoldan gitmek, yürümek; mec. yalan dolanla yaşamak.
II, muvakkat damga, im ( başlıca, koyunlar üzerinde) buruş ur- : muvakkat damga vurmak.
Türkmencenin Açıklamalı Sözlüğü (Kyýasowa, 2016)
buruş
iş ady. Burmak ýagdaýy.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
buruş
eğri, eğri büğrü, uyumsuz, aksi, inat, inatçı. ~ ösgen terek: eğri büğrü büyüyen ağaç, ~ adam: aksi adam, ~ kılık: inatçı karakter.
Son arananlar:
- basdırılmaq,
- organizm,
- anguished,
- karğa,
- huzur,
- organization,
- nov,
- dirsəkləmək,
- maýyp,
- idbar,
- demonstrate,
- chillali,
- munavvar,
- kaksı,
- kristallanmoq,
- ayırgıç,
- baliman,
- ayçıkta,
- iştet,
- fahişe,
- Nedir,
- buruş