ögüz
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
ögüz
öküz, boğa; kunan ögüz: üç yaşına basmış öküz; bışkı öğüz: dört yaşına basmış olan öküz; asıy ögüz: beşinci yaşına basmış olan öküz; koş öğüz: Yedigir( Dübbüekber) in sağ tarfında bulunan yıldıztopu.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
ögüz
öküz. ~ arba: öküz arabası, al ~le: öne koşulan öküz çifti, saz ~: ortaya koşulan öküz çifti, çıbık ~: arkaya koşulan öküz çifti, ~ça: öküz gibi, aksıl ~ boynun burmay suv içmez: beyazımtırak öküz boynunu kayırmadan su içmez (bilmece/ibrik), kök ~üm uçub ketdi, kızıl ~üm catıb kaldı: mavi öküzüm uçup gitti, kırmızı öküzüm yata kaldı (bilmece/duman ile kor), ~ ağaç: kiriş, tomruk, ~ iyer zaman: öküzleri salma zamanı, ~ öldü, ortaklık buzuldu: öküz öldü ortaklık bozuldu (a.s.).