thick
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
thick /sɪɹˈɪndʒ/
1. kalın
2. kalınlığındaki
3. sık, çok
4. koyu
5. kesif
6. ahmak, kalın kafalı
7. dil tutulur gibi telaffuz olunan, anlaşılmaz
8. boğuk, (kıs.)ık
9. (k. dili) sıkı, samimi
10. ing., (k. dili) aşırı
11. kalınlık
12. bir şeyin en yoğun yeri veya zamanı
13. kalınca
14. koyu bir halde. thick as thieves aralarından su sızmaz. Blows came thick and fast Yumruklar birbiri ardı sıra indi. He felt it was a bit thick to be fired Haksız yere kovulduğunu düşündü. in the thick of the fight mücadelenin en şiddetli yerinde. lay it on thick (k. dili) abartmak, mübalâğa etmek
15. dalkavukluk etmek. through thick and thin her güçlüğe katlanarak, yılmadan. thick'ish kalınca, koyuca . thick'ly kalın olarak. thick'ness kalınlık
16. sıklık.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
thick
kalın
(sıvı) koyu
katı
sık