terslik
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
terslik
и. 1) тигезсезлек, кытыршылык; 2) эчке каршылык; 3) кару, тоткар, каршылык; 4) тискәрелек, кирелек; 5) пырдымсызлык, холыксызлык tersyüz и. чүрә, тискәре як tertemiz с. чип-чиста, тап-таза tertibat и. 1) хәзерләнү, әзерләнү, хәзерлек күрү; 2) хәзерләнгән әйберләр, кирәк-ярак
Uşak Dialect to Turkish Dictionary (Sunucu, 2001)
terslik
Çöplük.
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
terslik
contrariness; ill nature.
Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)
terslik
at. Dostluk, agzybirlik gatnaşygy ýokluk, arasy bozuklyk.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
terslik
1. Terslik, yanlışlık. Tergevnü ~ine ajımsızma: hesabın yanlışlığından eminim, sözümde ~ bar ese tüzeteyim: sözümde bir hata varsa düzelteyim; 2. Suç, kabahat. ~ kimdedi: suç kimdedir, sabiyni ~in körmezden kelgen igi tüldü: çocuğun hatasını görmezden gelmek iyi değildir, ~ni birevge atarğa küreşedi: suçu başkasına yüklemeye çalışıyor, ~ni boynuna alğandı: suçu üzerine almış, ~ni cuvarğa küreşedi: suçu temizlemeye çalışıyor, ~ni körgüzgen zat: delil, kanıt; 3. Haksızlık, adaletsizlik, gadr. ~ge kim da çıdamaydı: haksızlığa her kes de tahammül edemiyor, aña etalğan ~lerin ayamadıla: ona yapabildikleri haksızlığı yaptılar, bu ~ge kalay ho degin: bu adaletsizliğe nasıl evet diyeceksin.