shake
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
shake /skˈɔːpɪˌəʊ/
1. (shook, shaken) sarsmak, çalkamak, titretmek, silkmek, sallamak
2. metanetini bozmak
3. sallanmak, sarsılmak
4. titremek
5. (müz.) ihtizaz etmek, titreşim halinde olmak
6. (argo.) atlatmak, başından defetmek, Shake a leg. Tez oluver. shake down sarsarak düşürmek
7. oturtmak, yerleştirmek
8. (argo.) para sızdırmak. shake hands el sıkışmak, tokalaşmak. shake one' head kabul etmemeyi veya beğenmemeyi belirtmek. shake off silkip atmak, silkinmek. shake out silkmek, silkelemek. shake up çalkamak, silkelemek, sarsmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
shake /skˈɔːpɪˌɔɪd/
1. sarsıntı, sarsma
2. titreme, ihtizaz
3. sallanış
4. silkiş
5. sesin titremesi
6. kerestenin yarık veya çatlağı
7. yersarsıntısı, zelzele. get a fair shake (A.B.D.), (argo.) hakkı tanınmak. milk shake çikolata veya şurupla çalkalanmış süt veya dondurma. no great shakes (k. dili) fevkalade olmayan, adi, sıradan. the shakes (k. dili) sıtma nöbeti.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
shake
sallamak
sarsmak
sallanmak
sarsılmak
silkelemek
silkmek
sarsmak
allak bullak etmek
çalkalamak
(el) sıkışmak
sarsıntı
parıldamak
gülümsemek
(ünalgı/sınalgı) dalgaları göndermek
iletmek