turklehceleri.org

pressure

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

pressure /pˈəʊld/

1. baskı, tazyik, basınç
2. hücum
3. basınç kuvveti. pressure cabin (hav.) tazyikli kabin. pressure cooker düdüklü tencere. pressure gauge basıölçer, manometre. pressure group hükümete tesir etmeye çalışan nüfuzlu grup
4. kendi çıkan için meclise veya umuma baskı yapan grup. pressure point (tıb.) deride basınca karşı hassas olan nokta. atmospheric pressure hava basıncı. blood pressure tansiyon. bring pressure to bear zorla yaptırmaya çalışmak, sıkıştırmak. financial pressure para sıkıntısı. high pressure yüksek basınç. hydrostatic pressure sıvı maddelerin basınç kuvveti. low pressure alçak basınç. standard pressure standart basınç. work at high pressure son süratle çalışmak. work under pressure baskı veya zor altında çalışmak.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

pressure

basınç
tazyik
baskı
zorlama
basma
sıkma
sıkıntı
baskı


Last searches: