turklehceleri.org

lot

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

lot /lˈɪkɪtˌɪsplɪt/

1. (-ted, - ting) kısmet, kader, talih, baht, nasip
2. kura
3. (İng.) vergi
4. arazi parçası
5. hisse, pay
6. (gen.) (çoğ.) birçok, çok miktar
7. kısım, parça
8. nevi, tip
9. taksim etmek, hisselere ayırmak
10. kısımlara ayırmak (arazi)
11. kur'a ile taksim etmek. a lot çok. cast in one' lot with birinin kaderine bağlanmak, birinin nasibini paylaşmak. cast lots zar atarak veya başka suretle talihini denemek. draw lots kur'a çekmek. odd lot az miktar. He has lots of friends. Pek çok dostu var. the lot hepsi.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

lot

çok miktar
çok sayı
çok
köp
hepsi
tümü
türküm
miktar
parti
çok
pek
kura
ad çekme
talih
kısmet
yazgı
açık arttırma ile satılan eşya (türkümü)
arsa
parsel
aynı türden eşya türkümü
parti
film stüdyosu
çekim yeri

Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)

lot

(Arabic) Lat, name of an Arabian pre-Islamic idol.


Last searches: