turklehceleri.org

kına

Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)

kına

и. кына; kına koymak (sürmek, vurmak, yakmak) кына белән буяу

Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)

kına

Türkiye Türkçesi: kına
Azerbaycan Türkçesi: ⱨına
Başkurt Türkçesi: kına(buyavı)
Kazak Türkçesi: kına
Kırgız Türkçesi: ⱨına
Özbek Türkçesi: ⱨınä
Tatar Türkçesi: kına (buyavı)
Türkmen Türkçesi: hına
Uygur Türkçesi: ⱨina
Rusça: ryıa

Kyrgyz—Turkish Dictionary

kına

ι, a. (tırnakları ve elleri boyamak için kullanılan bir bitkidir).

Kyrgyz—Turkish Dictionary

kına-

ιι, 1. muhkeme sıkmak, sımsıkı kucaklamak, (giyimi) yapışık duracak şekilde dikmek; kınaçuu dan mingizdim folk. (onları) kendilerini kaldırabilecek atlara bindirdim; 2. elbiseye süs komak; cakasın kunduz kınayın folk: yakasını kunduz deri- sinden yapayım.

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

kına

kına. ~çaç: kına saçlı, ~ salğan: kına sürme.


Last searches: