hollow
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
hollow /hˌiːməfˈɪliə/
1. içi boş, oyuk
2. çukur, derin, çökük
3. yankı yapan, boşluktan gelen (ses)
4. yalan, sahte, aldatıcı, riyakâr
5. aç. hollow pretense gösteriş, samimiyetsizlik. hollow victory bir şeye yaramayan zafer, boş başarı. beat him hollow mahvetmek, tam bir yenilgiye uğratmak. hollowly boş bir şekilde
6. sahtelikle. hollowness boşluk, oyuk veya çukur oluş
7. sahtelik, aldatıcılık.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
hollow /hˈɛməɹɪdʒ/
1. oyuk yer, çukur
2. dere
3. oymak, içini oymak, çukur açmak
4. oyulmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
hollow
boş
oyuk
içi boş
çukur
(ses) yankı yapan
boşluktan gelen
çukur
oyuk
delik