turklehceleri.org

drop

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

drop /dˈɒpəlɡˌaŋə/

1. (ped veya -t, ping) damlatmak
2. elinden bırakıp düşürmek
3. serpmek
4. yol vermek, salıvermek, bırakmak
5. yazıda, örgüde satır veya ilmik atlamak
6. indirmek, geride bırakmak
7. damlamak
8. düşmek, birdenbire inmek
9. düşüp ölmek, ölü gibi düşmek
10. (argo) kumarda para kaybetmek
11. (hayvan) doğurmak. drop astern geri kalmak. drop a brick (argo) pot kırmak. drop a hint bile bile ağzından kaçırmak, imada bulunmak, dokundurmak, isteyerek söylemek. drop a line iki satır yazıvermek, pusula göndermek
12. piyeste söyleyeceğini unutmak. drop a remark kasten söylemek, farkında değilmiş gibi söylemek. drop asleep uyuyakalmak. drop behind geri kalmak. drop down düşmek, yıkılmak
13. akıntı ile gitmek. drop in uğramak. drop off düşmek, azalmak (sayıca), eksilmek
14. uykuya dalmak. drop on one' knees diz çökmek. drop one' h' ''h" harfini söylememek. drop out ayrılmak (üyelikten), çıkmak
15. okula devam etmemek. dropper damlalık.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

drop /dˈəʊp/

1. damla, katre
2. az miktarda herhangi bir şey, bir yudum içki
3. (ecza) damla
4. damlaya benzeyen herhangi bir şey damla şeklinde küpe
5. akide şekeri
6. pastil
7. düşme sukut
8. asma tiyatro perdesi, pano
9. düşüş uzaklığı
10. sarp yamaç
11. (ask.) paraşütle atlama, paraşütle bir defada atlayan asker sayısı. dropforge şahmerdan ile kalıpta basmak. drop hammer (mak.) şahmerdan. drop kick (futbol) top düşüp yere dokunduktan sonra yapılan vuruş. dropleaf table açılır kapanır kanatları olan masa. droplight alçaltılıp yükseltilebilen asılı lamba. dropout (A.B.D), Kanada devam mecburiyeti bittikten sonra okuldan ayrılan öğrenci. dropoff azalma, eksilme
12. dik iniş. a drop in a bucket devede kulak. He' had a drop too much. içkiyi fazla kaçırmış. at the drop of a hat işaret verilince, hemen, istekle. get veya have the drop on atik davranarak birinden evvel silâh çekmek
13. üstünlük kazanmak, daha iyi şartlar altında bulunmak. droplet damlacık.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

drop

damla
küçük yuvarlak tatlı
düşüş uzaklığı
düşüş
ani düşüş
iniş
düşme
paraşütle atılan insan ya da malzeme
damla biçiminde küçük şeker
(yere) düşürmek
düşmek
(arabadan) indirmek
atıvermek
bırakmak
durdurmak
kesmek
dışarda bırakmak
çıkarmak
çıkagelmek
damlamak
geri kalmak


Last searches: