turklehceleri.org

bıla

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

bıla

(bla) ile, le, beraber, birlikte; dolu, dolusu. Bıçak ~ kes: bıçakla kes, közümü kıyırı ~ karadım: gözümün ucuyla baktım, atıñ igilik ~ aytılsın (alğış): adın iyilikle anılsın, bir canı ~ karasañ: bir yönüyle bakarsan, ne ~ barlıkbız: ne ile gideceğiz, bosağadan çıkğanı ~ birge: eşikten çıkmasıyla birlikte, munu ~ sözüm bitdi: bununla sözüm sona erdi, buyruk ~ etilgen iş: emirle yapılan iş, kuvanç ~ körüşeyik: mutlulukla görüşelim, arı ~ beri: öteye beriye, o yana bu yana, Leyla ~ Mecnun: Leyla ile Mecnun; üynü içi ~ bir adam: evin içi dolusu bir insan, keme ~ bir adam: gemi dolusu bir insan.

1. İle, le,la. Birlikte. Canbek ~ Kanbek keldile: Canbek ile Kanbek geldiler, koyla ~ eçkile: koyunlarla keçiler; 2. Bıla-bıla. Bunlarla, şunlarla. ~ - ~ kayrı barasız: bunlarla nereye gidiyorsunuz, ~ - ~birgeley işni ozdurdula: bunlarla birlikte işi azıttılar.


Last searches: