asıramak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
asıramak
beslemek, bakmak; saklamak, muhafaza etmek. Üydegi ~: aile beslemek (geçindirmek), emçek bıla ~: meme ile beslemek, mal ~: hayvan beslemek, sabiyleni asırab ullu etti: çocuklara bakıp büyüttü, üç sabiy asırayma: üç çocuğa bakıyorum, keçemi kün etib asırağanma üydegimi: gecemi gündüz ederek geçindirdim ailemi, üydegisin on barmağını kıyını bıla asıraydı: ailesini on parmağının emeği ile geçindiriyor; koynunda ~: koynunda saklamak, artha ~: sona saklamak, kışha ~: kışa saklamak, süymekliğin cüreginde asırab turadı: sevgisini kalbinde saklayıp duruyor, ölgenni ~: ölüyü gömmek, ol atasın asırağanlı cıl boladı: o babasını saklıyalı (mezara gömeli) bir yıl oluyor.